Yükselen Değerler’de Irak’ın Büyükelçisi ile çok özel bir Röportaj gerçekleştirdik. Röportaj esnasında şuna şahit olduk ki, Irak ile Türkiye arasında gerçek olmayan söylentiler var. Bu tamamen Irak halkını Türkiye’ye karşı kışkırtmak için yapılmış bir çalışma olduğunu gördük. Türkiye’nin Irak topraklarını alacağı söylentileri yaygınlaşmış. Irak Büyükelçisi Sayın Assad S. Abo Gulal ile gazeteci ve Büyükelçi olarak görüşmemizde bunlar da konuşuldu. Özellikle şunu anladık ki, Türkiye aleyhine çok büyük bir propaganda yürütülüyor.
Şimdi de Irak Büyükelçisi Sayın Assad S. Abo Gulal ile yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz. Irak Büyükelçisi Polonya’da Büyükelçi.
Irak’taki başlayan bu savaş ne zamana kadar sürecek ? Savaşın bitmesi için yapılan çalışmalar var mıdır ?
-Savaşının sonunun başları ,artık Irak’ın 3 şehri serbesttir. Selahaddin , Diyale , Ambar bu 3 şehir serbest. Sadece kurtaracağımız Ninava şehri kaldı. Bu şehirde kurtulunca artık savaş bitecektir. Hem Irak ordusu hem de Irak halkı DAEŞ’i istemiyor. Herkes DAEŞ’i kovmak da kararlı. 2 konu var bu konuda dahili ve harici. Dahili , Irak ordusu bu konuda kararlı DAEŞ’i Iraktan kovacaktır. Harici faktörler ise komşu ülkelerdir , DAEŞ’in çok büyük tehdit ve risk olduğunu görmüşler ve bu konuda kararlı olmuşlardır. Avrupa Birliği de bu kanaate varmıştır. Onlarda bu konuda kararlıdır. Avrupa Birliği ülkelerinin arasında Polonya’da vardır ve Amerika ile Rusya’da bu savaşın bitmesi için karar almışlardır. Bütün bu bahsedilenler bu savaşın sonunun belirtileridir.
Her şeye rağmen savaşın olduğu ve savaşın olmadığı yerlerde hayat nasıl devam ediyor? Mesela örnek olarak ticaret nasıl yapılıyor ?
-Ekonomi açısından konuşmak gerekirse , Irak’ın biraz sorunları vardı. Dünya’da petrol fiyatlarının düşmesiyle ilgili sorunlar yaşadı. O yüzden bütçe açısından çok zor durumda kaldı ve uluslararası fonlardan devleti yürütmek için faydalanmak zorunda kaldı. Aynı zamanda ülke çapında tasarruf politikasını sürdürüyor. Kolay bir şekilde devleti yönetebilmek için. Daha önce DAEŞ’in işgal ettiği yerlerde ve daha sonra kurtarılan şehirlerde artık hayat normale dönmeye başladı. Aileler yerlerine yerşelmeye başladı. Irak Devleti biran önce şehirleri onarmak için ve normale dönmek için desteklemeye başladı. Bunu yaparken tabi ki uluslararası örgütlerin yardımlarında faydalanıyorlar. Çünkü onlar olmadan bu çalışmaları sürdüremezlerdi. Biliyoruz ki DAEŞ İslam ile ilgili sloganları atarak bu duruma geldi. Irak’da ki din liderleri hem Sünni ,hem Şii liderleri DAEŞ’in yanlış bir şey olduğunu tek bir fikirle ortak olarak söylüyorlar. Bu konu da görüş birliği var.
Peki işgal altında olan bir şehir kaldı ve bu bir şehir alındığı zaman bir toprak bütünlüğü sağlanmış olacak mı ?
-Irak anayasasının dediğine göre , Irak federal bir ülkedir. Bir çok yönlü bir ülkedir. Bölge yaratılabilir , yerel yönetimler kurulabilir. Bunun sayesinde Irak bir bütün olarak tutulabilir. Bu bütünlüğü elde edebilmek için şuan ki Irak parlamentosunun da bütün mezheplerin ve etnik grupların temsilcileri var. Bakanlıklarda aynı şekilde parlamentolarda ne kadar temsilciler var ise Bakanlıklarda da aynı şekilde pay alıyor. Irak anayasasında şu da garanti edilmiştir. Parlamento da %25 oranında ki kısmın kadınlar oluşturmak zorundadır.
Irak ’ da yurt dışında ki yatırımcılara yönelik ne tür fırsatlar var? Savaşın olmadığı şehirlerde yatırımcıların can güvenliğine yönelik ne tür çalışmalar var ?
-Irak hükümeti tarafından yabancı yatırımcılar için özel bir kanun çıkarılmıştır. Bu kanunda yabancı yatırımcılara yönelik bazı kolaylıklar sağlandı. Mesela vergi açısından yaptırımlar var , aynı şekilde sermayelerini getirmek ve çıkarmak için herhangi kısıtlamalara tabii değildir. Bu kanunun hükümleri bir çok exper tarafından değerlendirildi . Konsülüdasyonlarıyla hazırlandı ve biz ve experlere göre çok büyük avantajları vardır.
Irak aslında komşusu olarak Türkiye devletiyle biraz bozuk durumda. İki husus var ; birincisi, DAEŞ’e katılanların çoğu Türkiye üzerinden Irak’a gelmişlerdir ve Ahmet Davutoğlu zamanlarında olmuştır. Bu komşuluk kültürüne ve Müslüman ülkeler arasındaki durumlara ters geliyor. Diğer taraftan DAEŞ’in el koyduğu yerlerde ve petrolün el koydukları yerlerde Irak da ve Suriye de bulunan petrol madenleri DAEŞ tarafından işgal edildi ve Türkiye’ye yasa dışı çok düşük fiyata satmaya başladılar. Umarız gelecekte böyle bir durum söz konusu olmayacaktır her iki ülke arasından hissedildi ve DAEŞ Türkiye tarafından bir tehdit olmaya da başladı.
DAEŞ tarafından Türkiye’ye bir çok defa bombalar atıldı ve hayatlarını yitiren Türk vatandaşlarımız oldu. Bu durum hakkında ne söylemek istersiniz? Çünkü Türkiye DAEŞ ile bir ilişkisi halinde olmuş olsaydı DAEŞ neden Türkiye Topraklarına neden bomba atıyor? Türkiye DAEŞ’i bombardımana tutmuş durumda. Bu durum söyledikleriniz ile çelişkiye düşüyor mu sizi ?
-Uzun yıllardır dış işleri bakanlığında çalışıyorum. Farkettiğim kadarıyla Türkiye tarafından ateş açılıyor. Türk orduları Musul’un sınırındaydı. Irak kendisi ve değişik uluslararası örgütler de Türkiye’nin kendi sınırlarını geçmemesi için uyardık. Bu sıkıntıları da diyalog ile bu sıkıntıları çözmemiz gerekiyor. Irak anayasasına göre , kadın milletvekili sayısı toplamının en az %25 i olması gerekiyor. Biz Türkiye’nin Müslüman bir ülke olarak kuşatıcı ve birleştirici olmasını bekliyoruz. Türkiye’ye bu durum çok yakışır.
yukselendegerler.com